13 Ağustos 2011 Cumartesi

Sayı 26 : Tarihteki Kadın Mit'i ve Günümüz Kadını (Lilith) - Şengül Durucu

.






Yazıdan notlar:

Kadınla erkek arasında ayrışma ve çekişme dini söylencelere bakılırsa Adem'le Havva olarak biliriz değil mi? Lilith'i bilen hemen hiç kimse yoktur. Erkek egemen toplum ve populer kültür, anımsanmasını istediği şeyi işlemiştir beynimize yine. Havva'yı biliriz ama ondan önce yaratılmış tarihteki ilk feminist olan Lilith'i bilmeyiz.

(...)

Ataerkil toplumu, din ve ahlak kurallarını yaratanlarca oluşturulmaya çalışılan uysal, söz dinleyen, erkeğe bağımlı, çilekeş, kanaatkar "iyi" kadının tam tersidir Lilith. Başına buyruk ve denetlenemez olduğundan özellikle tek tanrılı din bilginlerinin sürekli baskı altına almaya çalıştığı kötülük kaynağı kadının bir örneği erkeğin kadına ve cinselliğe duyduğu korkunun simgesidir. Doğal olarak da ölümlü insanların arasında yeri yoktur. Yeri; bütün bilinmeyen açıklanamayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır.

(...)

Kadının sömürülmesi ve aşağılanması yeni birşey değil kuşkusuz. Eski Yunan'da bile yalnızca özgür erkeklerin sözü geçiyor, kadınlar ve köleler oy kullanamıyorlardır. Ayrıca kadınla girilen cinsel ilişki de çok yavan görülüyordu. Çünkü kadın, hayvansal isteklerle kuşatılmıştı ve bu nedenle hiçbir zaman bilgeliğe erişemezdi. Kadınlarla yalnızca çocuk istenildiğinde birlikte olunmalıydı. Kadın doğurmak için vardı ve gerçek, güçlü bir aşk ancak iki eşitin ve özgürün yani iki erkeğin arasında yaşanabilirdi. Erkek erkeğe aşk, kutsal ve tanrısaldı. Bu nedenle Platon Sokrates'in kucağında, Aristo'nun da Platon'un kucağında ( gerçek anlamda ) yetiştiği söylenir.


devamı : Şairçıkmazı Dergisi Sayı 26'da...


Şengül Durucu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder