25 Aralık 2011 Pazar

Sayı 27

.









İşte yeniden buradayız; emeğimiz, yüreğimiz ve bildiklerimizle. Şiirin sokağında, elimizde sözcüklerle şairçıkmazı’nda. Her şeyin hiçbir şeyleştiği bir noktada, dizelerden daha fazlasını kurmayı, yeni bir dünyayı düşlüyoruz aslında. İnsanların kendini bulacağı, kendine varacağı bir dünya. Nefes almaktan öte yaşayanları çağırdığımız bir şenlik bu! 


Nefessiz kalanlara bir davet! 




Şairçıkmazı Ekibi 





Şiir: Müslüm Çizmeci, Ercihan Yolcu, Zeynep Güngör, Mustafa Kaya, Müge A. Coşkun, Şengül Durucu, Sargon Yehunda, Nilgün Köktürk, Yelda Karataş, İhsan Topçu, Müge Anlaşan, Nefise Karataş, Barış Aydın, Bedros Dağlıyan, Vezir Özgen Aydeniz, Atilla Yaşrin, Murat Akçakoca, İbrahmin Şaşma, Yusuf Korkmaz, İlker Gaygısız, Dilşade Güngör, Atila Oğuz, Hülya Çelikoğlu 


İnceleme: Ayten Çetin (Varoluşun Fısıltısı - seslerin kutsallığına dair) , Medine Akbaba (Orhan Velilikler), Adnan Acar (Orhan Pamuk ve Benim Adım Kırmızı), Nuri Kaymaz (Meme Kullo)


Deneme: Emre Küçükoğlu (Şiir Kuşku), Hüseyin Yılmaz (Gerçeküstücülüğe Övgü) , Kayhan Özlen (Bitti Dostum) , Mazlum Zengin (Ekmeğin Tadı Yok) 


Söyleşi: Şengül Durucu - Sözcüklerin Arsız Gerillası Yelda Karataş 


Karikatür: Cihan Demirci 




İsteme ve Yazışma Adresi: Mis Sok No: 11/3 Beyoğlu İstanbul 


e-posta : saircikmazidergi@gmail.com 



İstanbul Beyoğlu : Mephisto Kitapevi, Pandora Kitapevi, Semerkant Kitapevi


Üsküdar: İskele Gazete Bayi


Kadıköy : Genç Mephisto, Seyhan, Nazım Hikmet Kültür


Ankara: Turan Kitapevi, Dost Kitapevi









3 Eylül 2011 Cumartesi

Sayı 26: Müntehir - Yasemin Kemaloğlu

.



"Oysa ki
Umut şehri terk etmiştir
Siz!
Ünleyin fütursuz kahkahalarınızı"

Sancılı bir düş yoklar limanları
şafak baldıran acısı Haliç'e
Kanatsız kuşlar çizerdin suya
İmbat yorgunu, yarpuz kokulu, öksüz kuşlar...

Kendini kuşatan iklimlere
Kiraz çiçekleri kan ağlardı

Dudaklarının yakısında
Gazap toprağa müntehir bir tohumdu
Dem / o dem değil sahipsiz mısralar
Ferahnâk usuldan vuruyor gama

Kadife gölgene yaslı çiğ
Baharı saklar çocuk gamzelerinde
Dökülür terli bir işçi azığından
Oyaladığımız her acının yüzü -şiir-

Tüm pencere önlerine uğrayan yas
Günahkar mavilere süngülerdi ölümü
Nehirlere uyumalısın sen!
Ağaç köklerine tutunan zemheri
Kil tabletlere yazılan akşamüstleri / yalnızlığın yalana
kıvranan çıkmazı

Öykünerek geçen bir gençliğin
Gözlerine müntehir sessizlerle dolmalısın
"her daim gölgem ol
Sanrı / ölümün nim nefesi..."



Yasemin Kemaloğlu







.

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Sayı 26 : Tarihteki Kadın Mit'i ve Günümüz Kadını (Lilith) - Şengül Durucu

.






Yazıdan notlar:

Kadınla erkek arasında ayrışma ve çekişme dini söylencelere bakılırsa Adem'le Havva olarak biliriz değil mi? Lilith'i bilen hemen hiç kimse yoktur. Erkek egemen toplum ve populer kültür, anımsanmasını istediği şeyi işlemiştir beynimize yine. Havva'yı biliriz ama ondan önce yaratılmış tarihteki ilk feminist olan Lilith'i bilmeyiz.

(...)

Ataerkil toplumu, din ve ahlak kurallarını yaratanlarca oluşturulmaya çalışılan uysal, söz dinleyen, erkeğe bağımlı, çilekeş, kanaatkar "iyi" kadının tam tersidir Lilith. Başına buyruk ve denetlenemez olduğundan özellikle tek tanrılı din bilginlerinin sürekli baskı altına almaya çalıştığı kötülük kaynağı kadının bir örneği erkeğin kadına ve cinselliğe duyduğu korkunun simgesidir. Doğal olarak da ölümlü insanların arasında yeri yoktur. Yeri; bütün bilinmeyen açıklanamayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır.

(...)

Kadının sömürülmesi ve aşağılanması yeni birşey değil kuşkusuz. Eski Yunan'da bile yalnızca özgür erkeklerin sözü geçiyor, kadınlar ve köleler oy kullanamıyorlardır. Ayrıca kadınla girilen cinsel ilişki de çok yavan görülüyordu. Çünkü kadın, hayvansal isteklerle kuşatılmıştı ve bu nedenle hiçbir zaman bilgeliğe erişemezdi. Kadınlarla yalnızca çocuk istenildiğinde birlikte olunmalıydı. Kadın doğurmak için vardı ve gerçek, güçlü bir aşk ancak iki eşitin ve özgürün yani iki erkeğin arasında yaşanabilirdi. Erkek erkeğe aşk, kutsal ve tanrısaldı. Bu nedenle Platon Sokrates'in kucağında, Aristo'nun da Platon'un kucağında ( gerçek anlamda ) yetiştiği söylenir.


devamı : Şairçıkmazı Dergisi Sayı 26'da...


Şengül Durucu

2 Temmuz 2011 Cumartesi

Sayı 26

Veda Sayısı diyerek indirdiğimiz kepenkleri okurlar kaldırıyor. Bu ülkede EDEBİYAT hala nefes alıyor. Bizi destekleyen herkese sonsuz teşekkürü borç biliyoruz.


Son Sayı demiştik; meğer her son bildiğimiz son olmuyormuş. Son'dan öte Başlangıç geliyormuş. Yeni bir sayı için hazırlıklarımıza başlarken 26. sayımızın içeriğine bakalım :

Şiir: Adnan Acar, Yelda Karataş, Ercihan Yolcu, İhsan Topçu, Emre Gürcan, Çiğdem Aktepe, Murat Tosun, Yasemin Kemaloğlu, İlker Gören, Nilüfer Altunkaya, Uğur Pabuçcu, Serbülent Oğuz, Hale Aksoy, Sevim Kocabaş, Oktay Adil, Fatih Buğra Yener, Fulya Sormaz, Umut Acar

İnceleme: Adnan Acar ( Pamuk, Kar, Ergenekon), Şengül Durucu ( Tarihteki Kadın Mit'i ve Günümüz Kadını - Lilith) Pervin Okur ( Tiyatro İncelemesi - İonesco'nun Alma Doğaçlaması), Emre Küçükoğlu ( Kemal Özer)

Deneme: Hüseyin Yılmaz (İnsanın Zincirlerinden Kurtulduğu Dönem: Aydınlanma), Kayhan Özlen ( Tüm-İl-May-Der-Kon Basın Açıklaması)

Öykü: Bedri Tokul

Makale: Adnan Acar ( Türban, Özgürlükler ve Demokrasi)

Karitatürler: Cihan Demirci


.

26 Haziran 2011 Pazar

Başlarken...

"Herşey hızla şiirsizleşirken..." 

diyerek başlamıştı yolculuğuna. Mart 2004'dü.

Belki herşeyi şiirleştirmekti rüyası, şiirsizliğe dönüştüren sebepleri sorgulayarak şiirin önüne duranları geçerek... Kim / Ne sorumluydu buna? Herşey, şiirden ne kadar üstün olabilir? Şiir mi herşeyleşmeyi seçiyor yoksa Şair mi şiiri terkediyor kimseler onu aramadığı zamanda?

ŞAİRÇIKMAZI, herşeyi şiirleştiremese de, şiirsizleşmeyi boşlukları doldurarak yavaşlattı. 


Suskun - Fügen Kıvılcımer

Denedim
Yüzlerine yalnızlığın
Dilsiz aynalarda
Ele veremediği boşunalık
Tek başına yarışan bir at

Çağlayana geri verdim
Dolaşık dirimli suyunu
Geri verdim dudaklarıma
Güne ayak direyen sesimi
Çöllerde bulduğum ekmeğini
Geri verdim kelepçeli tutkuma

Ah! gecenin nemine gözdağı verip
Dolansam bulutlarına
Yıkasa yıldızlar ıssızlığımı
Bir kalabalık kaçkını nasıl yıkanırsa
Abanır üstüme geçmişin birikintisi
Boynumun borcu susmalarla

Geri döndü gün doğumuna gönderdiğim
Tasası köpük köpük dilekçe
Yine bana taşıdı lodoslar
Bin atımlık iç göçümü
Ben şimdi kime susayım

ŞAİRÇIKMAZI Sayı :1